TMS 23 - Borçlanma Maliyetleri


TMS 23 - Borçlanma Maliyetleri
Eklenme tarihi : 2021-11-27 12:17:50
Görüntüleme : 1206

TMS 23 - Borçlanma Maliyetleri

Amaç, Kapsam

Standart:

  • Kısa ve uzun vadede borçlanma faizlerini, 
  • Yabancı para cinsinden borçlanılması nedeniyle oluşan kur farklarını,
  • Finansal kiralamaya ilişkin giderleri,
  • Borçlanmayla ilgili olan ıskontolar, prim ve komisyon giderleri,
  • Borç anlaşmalarındaki diğer ilave giderleri kapsamaktadır.

Özellikli varlıklar-inşası, kullanıma ve satışa hazır hale gelmesi uzun zaman alan varlıklar- için katlanılan borçlanma giderleri ürünün ya da malın elde etme maliyetine eklenir. Bunun yanı sıra üretimi ve imalatı kısa süre süren stoklar, büyük miktarlarda üretilse dahi özellikli varlık olarak kabul edilemez. Satılabilir hale gelmesi uzun süre gerektiren stoklar, enerji üretim tesisleri, yatırım amaçlı gayrimenkuller özellikli varlık olarak gösterilebilir.

Uygulama

Muhasebeleştirilmesi: TMS 23’e göre ilki “Temel Yöntem”, ikincisi ise “Alternatif Yöntem” olmak üzere iki 

farklı yöntem mevcuttur.

1.  Temel Yöntem: Borçlanma maliyetleri katlanıldığı dönem içerisinde, kullanılan politikalarında dip notlarda açıklanması şartıyla, gider olarak mali tablolara alınır.

2.    Alternatif Yöntem: Özellikli varlıkla doğrudan ilişkili borçlanma maliyetleri ilgili özellikli varlığın maliyetine dahil edilir. Ve bunun dışındaki borçlanma maliyetleri ilgili döneme gider olarak kaydedilir. Tutarlılık Kavramı çerçevesinde bu yöntem işletmenin tüm özellikli varlıklarının elde edilmesinde doğrudan ilişkilisi bulunan borçlanma maliyetlerinin tamamına uygulanır.

Aktifleştirilmesi: Özellikli bir varlığın elde edilmesi sırasındaki borçlanma maliyetleri, işletmenin o varlığa ilişkin harcamaları yapmadığı takdirde kaçınabileceği borçlanma maliyetleridir. Yani doğrudan varlıkla alakalı maliyetler kolayca belirlenebilir. Ancak, yüksek enflasyon veya döviz kurlarındaki önemli dalgalanmaların etkisi, işletmenin değişik oranlarda borçlanması ve kendi grubunda olan diğer işletmelere borç ile sağlanan fonların transfer edilmesi, belirli borçlanmalar ile özellikli varlık için katlanılan maliyetlerinin ayrımını zorlaştırmaktadır. Bu gibi durumlarda Takdir Mekanizmasının uygun bir biçimde kullanılması şarttır.

Aktifleştirmeye uygun tutar; giderlere eğer sadece özellikli varlığın elde edinilmesinde katlanıldıysa, cari dönem süresince söz konusu borçlanma maliyetinden, borçlanmadan sağlanan fon miktarından gelen yatırım gelirlerinin düşülmesi ile belirlenir.

Aktifleştirmeye uygun tutar; giderlere sadece özellikli varlıklar için değil de genel olarak katlanılıp, bu genel miktarın bir kısmının yine özellikli varlık ile ilişkili olduğu ancak bu ilişkinin de doğrudan özellikli varlık ile kurulamadığı durumlarda; o varlığa ilişkin harcamalara aktifleştirme oran uygulanarak bulunur. Aktifleşme oranı işletmenin özellikli bir varlığın elde edilmesine yönelik hususi borçlanmaları dışındaki, o döneme süresince mevcut borçlanmalara ilişkin borçlanma maliyetlerinin ağırlıklı ortalamasıdır.

Aktifleştirmeye başlanılması; varlık için harcama yapıldığında, borçlanma maliyetleri tahakkuk ettiğinde, varlık için amaçlanan şekilde kullanıma hazır hale geldiğinde gerçekleşir.

Devlet teşvikleri ve sübvansiyonlar gelir olarak değil, yapılan harcama tutarından düşülerek kayda alınır.

Özellikli varlıkların amaçlanan şekilde kullanıma hazır hale getirilmesi için katlanılan maliyetler fiziki edinişten yani inşasından önceki faaliyetleri veya sonraki faaliyetleri kapsayabilir. Bu gibi durumlarda katlanılan maliyetleri doğuran faaliyetlerin varlığın üretiminde değişikliğe veya varlığın gelişmesine sebep olması gerekmektedir. Bu yüzden sadece inşası amacıyla elde bulundurulmasından dolayı oluşan maliyetler aktifleştirilemezler.

Haziran, 2013.


Hizmetlerimiz

Denetim ve Güvence

Danışmanlık ve Güvence

Muhasebe

Benzer Blog Yazıları